Kamptan çıkan 11

Fanatik Gazetesi Beşiktaş muhabiri Orhan Yıldırım, Avusturya kampını tamamlayan Beşiktaş futbol takımını mercek altına aldı

Eskiden olsa; unu, şekeri, suyu var helva yapacak ustanın eline kaldı derdik. Beşiktaş’ın son durumunu özetlemek için teknolojinin tavan yaptığı günümüze göre özetleyelim! Kartal, akıllı telefon gibi. Her türlü uygulama alt yapısına sahip. Ancak şarj sorunu var. O da Şenol Güneş’e bağlı. Telefonu, sürekli şarjda mı tutar, yanına seyyar batarya mı alır, yeni buluşa imza atıp soyadı gibi güneş enerjisi ile kesintisiz güç mü sağlar artık orasını kestiremiyoruz. Aklımızdan dahi geçirmek istemediğimiz ise, bataryasız kalmak!..

Eksik mevkilere fazlası ile takviye yapıldı. Ancak Veli ve Tolgay’ın yokluğunda yaşanan sıkıntı kaldı. O da giderilecek. Bu kadroyu, 100’ncü yıldan sonra oluşturulan en kuvvetli ekip olarak, tarihe not düştük. Şampiyonluk ve kupa değil sadece, UEFA’da da tarih yazmak, imkansız değil artık... Yol haritasında en belirleyici unsur, Şenol hoca olacak...

En kötü kamp en iyi çalışma

Son yıllarda gördüğümüz en kötü kamp yeri tercihi vardı Avusturya’da. Ülkenin en geri kalmış bölgesinde yapıldı. Öyle ki, buraya gelip yerleşenlere teşvik olarak; ev, arsa ve bir miktar para bonus olarak verilen yer. İlk gün ortaya çıkan saha sorunu, kamp yeri değiştirtti.

Atalanta rest çekti

İtalyan ekip, maçın oynanacağı saha ve güvenliği yetersiz gördüğü için maçı iptal etti. Beşiktaş’ın yetkilileri olayı medyadan öğrendi! Atalanta yerden göğe kadar haklı. Her tarafı açık köy sahasında maç oynamaya kalkarsan, aciz duruma düşersin...

Yönetim yok

Yıllar sonra ilk kez kampta yönetici yer almadı. 30 teknik ekip ve personel ile birlikte 29 oyuncunun yer aldığı kafile sıkıntı yaşamadı.

Kamptan çıkan 11


Güneş, her ne kadar, “İdeal kadro kafamda tam şekillenmedi” dese de, omurga oluşmuş durumda: Tolga-Beck, Milosevic, Rhodolfo, Tosic-Gökhan, Hutchinson, Oğuzhan, Sosa, Quaresma-Gomez... Güneş, ‘aynı tip oyuncular’ dediği Sosa ve Oğuzhan’ı aynı anda pek oynatmayı düşünmüyor gibi. Defansif özelliği ön planda olan takviye sonrası bu ikiliden formda olan sahada, diğer kenarda olacak. Yine Güneş’in sözlerinden anladığımız kadar; Q7 her iki kanat ve özellikle de forvet arkasında yeni rol ve özel görev
üstlenecek.

Başkan cerrah gibi!

Fikret Orman, Almanya’da olduğu gibi, Avusturya’daki kampa da uğradı. Başkan, teknik ekip ile medya arasındaki yersiz anlaşmazlığı iki tarafı da dinleyerek çözdü. Daha kamptan yeni ayrılmışken, iletişim komitesinin yapmaya çalıştığı uygulamayı da, haberdar olur olmaz iptal ettirdi. Başkan, bir cerrah inceliği ile, herkesin ‘gazını’ almasını bildi.

Savunma önde olacak

Rhodolfo’nun gelişi ile birlikte savunmaya yeni anlayış geldi. Kartal, alışılmışın dışında defansı öne kuracak. Brezilyalı oyuncu yıllardır eksikliği çekilen, geriden oyun kurma özelliğini çok iyi yapıyor. İki ayağı ile de, 30-40 metre, bazen de daha uzun mesafeye isabetli paslar atıyor. Havadan, yerden geçit vermiyor. İlk toplara müdahalesi mükemmel. Uzun boyuna rağmen olabildiğince hızlı. Milosevic herkesi yanıltıp, müthiş çıkış yakaladı. Akıllarda kalede sorun yaşanır mı endişesi kalsa da, bu savunma ve oyun anlayışı ile sıkıntı olacağını pek sanmıyorum.

Yıldız yağmuru

Transferde geç kalındı homurtularının tavan yaptığı dönemde önce Q7 dahil oldu takıma. Portekizli’nin gelişi inanılmaz hava yarattı. Quaresma’yı daha önce de gördük. En küçük falsolu hareketine şahit olmadık. Bu kez daha olgun, arzu dolu ve kendini yeniden ispat etmek için oldukça da istekli. Öyle ki, tatilden gelmesine rağmen ertesi günkü maçta oynamak istedi. Demba Ba’nın satışı sonrası gündeme bir çok isim gelip, geçti. Mario Gomez, hepsinin üstünü çizdi. İspanyol baba ve Alman anneye sahip santrforun da takıma dahil olması; büyük takım rüzgarını, kasırgaya çevirdi.

Bardağın iki tarafı

Avusturya kampında artı eksilere göz atalım. Bardağın dolu tarafında Güneş öne çıktı. Tecrübeli çalıştırıcı müthiş disiplin içinde. Ondan habersiz kuş uçmuyor! Saha içinde sürekli icraatin başında. Bir bakıyoruz kenarda, birkaç dakika geçmeden bir bakıyoruz, karşı kale önünde. 1.5 saatlik idmanda takip etmek zor! Takım disiplini, kuralları konmuş. Hiç kimse, bunun dışına çıkmayı göze alamaz. Mesela Trabzon’da yaşanan Onur olayını bırakın, çok daha basiti asla olmaz. İdman metotları, taktik ve teknik çalışmalar... Bireysel geliştirme ve yönlendirme mükemmel. Güneş özet ile şunları istiyor: Takım halinde hücum ve savunma, pres, yardımlaşma, hızlı hücum, az top kaybı, sıkışan oyunu açma, maç esnasında sürekli harekete halinde olma, topsuz oyundan kopmama. İşleyen kanatlar...

Sosa-Gökhan sıkıntılı

Arjantinli oyuncunun sıkıntısı saha dışında. Hamile olan eşi ülkesinde kaldı. Bununla da yetinmeyip, Sosa’nın da dönmesi istedi. Ancak gerekli şartlar oluşmadı. Sosa, iki ülke arasındaki saat farkından da olumsuz etkilendi. Aklı ailesinde, kendisi kampta görüntüsü verdi. Kafasını tam olarak veremediği için gerçek yüzünü gösteremedi. Çok değişik bir kimlik ve olgunluğa ulaşıp, örnek olan Gökhan Töre ise bu kez sakatlığa takıldı. Genç yetenek; kasık ve adale sorunu yüzünden istediği çıkışı yapamadı. Güneş de riske etmeyip kontrolü bırakmadı.

Orta alandaki eksiklik handikap

Bardağın boş tarafı da yok değil. Her oyuncu iyi niyetli. Ama değişim sancılı olduğundan, teknik ekibin istekleri ile, futbolcuların verebildiği örtüşmedi. 4 ile 6 hafta çok önemli. Bu süre en az kayıp ile geçilmeli. Yoğun idman temposundan olacak, hazırlık maçlarında yeni sistemin uygulamasını tam göremedik. Sol taraf gibi bazı bölgelere aşırı yığılma olurken, orta göbekte eksiklik handikapı..

Kaleciler

TOLGA: Sorunsuz başladığı kampı aynı şekilde tamamladı. Tecrübesini iyi kullandı. Görev aldığı hazırlık maçlarında hata yapmadı.

CENK:  Graz maçındaki hatalarının etkisinde kaldı. Her geçen gün, aldığı manevi destek ile bu olumsuzluğun altından kalktı.

GÜNAY: Çalışıp, gelişmeye çok müsait yetenek. O da bunu iyi kullandı. Şut çalışmalarında ve maçlarda başarılı performans gösterdi.


Savunma

RHODOLFO: Hazır geldi. Savunmanın en önemli ismi oldu. Daha ilk idmanda, ‘Çık, çık’ diye Türkçe bağırması kadar futbolu ön planda.

BECK: Rus Asıllı Alman oyuncu sıcakkanlı davranışları ile çok seviliyor. ‘Hamal’ diye tabir edilen cinsten, süper çalıştı. Kademesi müthiş.

FRANCO: Kolombiyalı zaten kısıtlı olan yeteneklerini fazla gösterme imkanı bulamadı. Performansı ile forma giymesi çok zor.

MİLOSEViC: İsveç Milli Takımı ile kupa kaldırıp moralli döndü. Fiziki yapısı ve oyun anlayışı ile teknik ekibin gözüne girip, kendine yer açtı.

ERSAN: Çin’e transferinin gerçekleşmemesi sonrasında zor olsa da iyi toparladı. Attığı gol moral oldu. Güneş’in üstünde durduğu isimlerden.

TOSİC: Kariyeri ve tecrübesi ile stoper, sol bek ve açık da denendi. Hiçbir mevkide de sırıtmadı. Başarılı performansı ile formayı giyer.

İSMAİL: Ağır sakatlıklar sonrası çıkışa geçse de, asıl beklenen bu değil. Kampta yapamadığı patlamayı maçlarda yapacak yetenek var.

MOTTA: Kapasitesi belli, onu da tam korudu denemez. Sürekli top kaptırıp, geri dönüşlerde ağır kalma eksikliğini gideremedi.


Orta saha

SOSA: Takımın orta alandaki kilit ismi. Geçen yıl bel fıtığı vardı. Bu kez de kafa olarak rahat değil. Yaşadığı sakatlık da sıkıntı oldu.

GÖKHAN: Kasık ve adale sorunları ile boğuştu. Gücü, fiziği, isteği ve özel yetenekleri ile arkada kalmadı. Hücumun ilk adresi.

QUARESMA: Tatilden direkt ikinci etap kampına gelen tek isim. Bu açığını kapama adına özel idmanlar yaptı. Yetenekleri zamanla zirve yapar.

HUTCHiNSON: Kanadalı her zamanki gibi. Sakatlıklar biraz sorun olsa da, aşmasını bildi. Takım içindeki köprü görevini eksiksiz yapıyor.

NECİP:  Her söyleneni yapmaya çalışıp, hiç bir görevden kaçmıyor. Bu kez gerçek mevki olan ön libero için rekabette olması avantajı.

OĞUZHAN: Fiziki olarak oldukça gelişmiş durumda. Sosa ile benzer özelliklere sahip olması, handikap olsa da, kendine yer açtı.

KERİM: Müthiş bir tempo yakaladı. Daha hız kazanmış durumda. Topla fazla oynama isteğini kenara koyup, basiti yapmalı.


Forvet

GOMEZ:  Kampın ikinci gününde, adapte oldu. Almanca, İspanyolca ve İngilizce bilmesi  adaptasyonunu hızlandırdı. Büyük bir tecrübe...

ÖMER: Güneş’in beklediği çıkışı tam gösteremedi. Yaşadığı adale sorunları yüzünden geride kalsa da, forvet hattına güç katıyor.

OLCAY: Transferler ile forma şansı daha da zora girdi. Hiç pes etmiş gibi hali de yok. İyi çalışıp, iyi de diyalog sayesinde yerini korudu.

CENK TOSUN: Bu kez istediği çalışma temposu, ortam ve süreyi buldu. Şansını iyi kullandı. Attığı goller ile forvet bölgesinde ön sırada.

MUSTAFA: Takas haberleri yüzünden kendini bir türlü sahaya veremedi. Özel yeteneklerini kullanma açısından sorunlar yaşadı.


GENÇLER: Altyapıdan gelen gençler; Muhammed Enes Durmuş, Fatih Aksoy, Eslem Öztürk ve Hamza Küçükköylü içinde takımda oynayabilecek durumda olan yok. 25-30 maç oynayacakları kulübe gidip maç eksiğini giderirlerse bir sonraki sezon kadroda kalma şansları doğabilir.

EN ÇOK İZLENEN VİDEOLAR
youtube kanalımıza abone olun





Kişisel verileriniz Şirketimiz tarafından farklı kanallar veya ilgili mevzuat kapsamında kamu veri tabanları üzerinden ve farklı hukuki sebeplere dayanarak; sunduğumuz ürün ile hizmetleri sağlamak, geliştirmek ve ticari faaliyetlerimizi yürütmek amacıyla toplanmaktadır.

KABUL EDİYORUM ÇEREZ POLİTİKASI