Şampiyonluk için büyük düşün

Kartalhaber yazarı Aslıhan Elif Gürbüz yazdı

ŞAMPİYONLUK İÇİN, BÜYÜK DÜŞÜN!

Devre arasından sonra top oynamaya oldukça hevesli Beşiktaş'ı görmek keyif verici olsa da bariz eksikler fazlasıyla can sıkıcı oluyor. İlk yarıdan farklı olarak takımda sadece Babel'in olması ve onunda takıma adapte olamamış görüntüsü ara transferde olduğumuz düşünülecek olursa taraftarı isyan aşamasına getirebilir.

Defansın verdiği bariz açıkları ilk yarıdan biliyorduk zaten.. Bu maçta da çok fazla olmasa da herkesin yüreğini ağzına getiren hataların olması aslında defansa takviye yapmanın en bariz kanıtıydı. Fazlasıyla maliyetli ve bekleneni verip veremeyeceği şüpheli olan Mitrovic'in yerine daha net bir ismin tercih edilmesi daha doğru olurdu sanırım. Aksi taktirde birçok futbolcu da olduğu gibi Mitrovic'e de Şenol Hoca'nın sihirli ellerinin değmesi ve onun da bir an önce parlatılıp vitrine konması gerekiyor. 

İlk yarıda Oğuzhan sebebiyle tutuk olan orta saha ikinci yarıda Tolgay'ın alınmasıyla birlikte sağlanan başarılı pas trafiği ve ileri taşınabilen ataklarla renklenirken, Kerim oyuna girdikten sonra tam anlamıyla şenlendi. Zira zeminin Quaresma'nın performansını düşürmesi, Babel'in de henüz tam anlamıyla hazır olmaması ileri uçta pozisyon sayısını bir hayli düşürdü. 

Bir parantez Osmanlı Stadı'na açmak gerekir sanırım. Ankara'da neredeyse kaderine terkedilmiş bir yerde yapılmış bu stadın rüzgar ve mevsimden kaynaklı çile haline gelebilecek ayazının yanına bir de stad zemini eklenince bütün Beşiktaş taraftarları ''Aman sakatlık olmasın!'' diye yüreği ağzında izledi maçı. Osmanlı futbolcusunu ve taraftarını düşünmek dahi istemiyorum. Süper Lig'de oynayan bir takımın böylesine bir sahada maç yapması federasyonun içler acısı halinin en net resmi olsa gerek. Daha önce Boluspor maçında tipi altında maç yapılmasını isteyen, böylesine rezil sahalarda maç yapılmasına izin veren federasyon çatır çatır tribün kapatmaktan, kulüplere binlerce lira ceza kesmekten başka ne işe yarıyor ? BOMBOŞ işlerin peşinde koşan vasıfsız bir kurum olma yolunda ilerliyor o kadar!

En kötüsünü sona sakladım. Bir futbol takımının başına gelecek en kötü şey nedir? Golcüsünün olmaması değil mi? 17 haftayı geride bırakırken belki de milyonlarca taraftarın iki hafta takımla idmana çıkması sonucunda atılabilecek golleri atamayan Aboubakar ve penaltı olmadıkça sahada göremediğimiz, bir iki tane de süs niyetine attığı gollerle sözde golcü ünvanını taşıyan Cenk ne diyecek olursanız az önce saydığım özellikleri taşıyan sıradan futbolcular. Zira bunlara santrafor dersek oynadığı hiçbir maçı es geçmeyen Talisca'ya ne demek gerekir ? Geçen sene bütün zorluklara rağmen şampiyon olup şampiyonluğun mimari denilebilecek futbolcularını kaybederek yeni bir sezona başlamasına rağmen, bu senede zirvenin en önemli adayı olan bir takım hala bunlarla uğraşıyorsa bu işin ''başında'' bir sorun var demektir. Ancak daha sıkıntılı dönemlerden ''Bundan sonra her sene !'' parolasına gelebilmiş bir takım bunu sağlayabilmek için bu gibi küçük detayları mesele haline getirmemelidir. Bu sebeple Cenk ve Aboubakar'ın bu yükü sırtlanamayacağını kabul edip biraz daha sıkı bir çalışmayla ara transfer sonuna kadar başarılı olabilecek bir santrafor transferi yapmak şarttır. Zira, SEN ŞAMPİYON OLACAKSIN BEŞİKTAŞ! BÜYÜK DÜŞÜN!

Aslıhan Elif Gürbüz

EN ÇOK İZLENEN VİDEOLAR
youtube kanalımıza abone olun





Kişisel verileriniz Şirketimiz tarafından farklı kanallar veya ilgili mevzuat kapsamında kamu veri tabanları üzerinden ve farklı hukuki sebeplere dayanarak; sunduğumuz ürün ile hizmetleri sağlamak, geliştirmek ve ticari faaliyetlerimizi yürütmek amacıyla toplanmaktadır.

KABUL EDİYORUM ÇEREZ POLİTİKASI