Türkiye Kupası'nda erken final denilerek reklamı yapılan ve hafta boyunca Beşiktaş'ı favori olarak gösteren medya bu maçı ne kadar ve de nasıl yorumlayacak?

Herkes usta olduğu konuda icraatını göstermeli. Hem futbol oynayıp hem de karaktersizlikteki ustalığı konuşturmak herkesin harcı değil. Futbolda meziyet olmayınca usta olduğu alanda yapılanlarla rakibi alt edebiliyorlar. Van Persie, Beşiktaş'ı değil F.Bahçe'yi tercih ederken karakterini ön plana koymuş! Tencere ve kapak misali...

Rakibini yenemeyeceğini anlayan kulübün başkanı zamansız ve gereksiz açıklamalarla algı operasyonuna başlıyor ve de maç sonucunu beklemeden bahaneyi de hazırlıyor. 

Sonrasında ise hakem,  TFF ve kamuoyu bunu yiyor. Önceden olduğu gibi yemeye de devam ediyorlar, sanırsın masada İskender var!...

Rakibini tahrik eden, taraftarı tahrik eden oyuncu sahada kaldı, gol ofsayt ve daha neler neler bu başkalarının ayıbı ama Beşiktaş cephesine bakıldığında oyun içi lider eksikliği hissediliyor. 

Takıma gelince, eğri oturup doğru konuşalım. Oğuzhan önemli maçlarda takıma liderlik yapamıyor. Rakibe laf yetiştirmek yerine takıma pas yetiştirseydi işin seyri farklı olabilirdi. Yenilen golde ise Cenk'in işgüzarlığı ve umarsızlığı oldukça etkiliydi. Şenol Hoca, Cenk yerine Talisca'yı çıkarınca rakibinin ekmeğine yap sürdü.

Bu maç bana olaylı Samsunspor maçını hatırlattı. Mental olarak Şenol Hoca'ya büyük iş düşüyor. Çünkü Beşiktaş'ı engellemek için karıştırmak ve moralini bozmak yeterli. Beşiktaş da Türkiye gibi dışarıdan yıkılmıyor entrikalar sarsıyor. Beşiktaş'ın yöneticileri bu gaza gelmemeliler...

Ve sonuç olarak hakemler ve TFF, Beşiktaş'ı kollamaya devam ediyorlar. Ali Palabıyık hiç hissettirmeden ve çaktırmadan Beşiktaş'ı kolladı. Tff'den rica ediyorum kollardan çaktırmasınlar....

Nedim Güngör