Ankaragücü'nün (A) sı... Malatya'nın (M) si.. Kaybolan yılların (K) si

Maçtan 1 gün önce yazdığım derbi yorum yazımda ana fikrimi ve maçtan beklentimi şu satılarla ifade etmiştim. “Futbol’un ABC si diyor ki; Beşiktaş bu maç’ın mutlak favorisidir. Herkesin bir klişesi vardır oysa; Derbilerin favorisi olmaz. Gayet olur efendim! Eğer iyi bir takımsan ve kaliteli bir kadro ve yetkin bir teknik adamla çalışıyorsan favorisindir. Ayrıca, eğer bir takımda Muslera gibi bir kaleciniz varsa, o maçın kaderini ne hakem, ne teknik ekip ne de diğer oyuncular belirler.”

İşte tam da beklediğim ve düşündüğüm gibi bir 90 dakika seyrettik dün akşam. “Biz aslında iyi takımız ama bireysel konsantrasyon eksikliklerinden puan kaybediyoruz” diyen Beşiktaş’ın, rakibini özellikle ilk 45 dakika yeşil zeminin de ötesine, mahmut bey gişelerine kadar gömmesi tesadüf değildi. Futbol matematiği basittir. Eğer kaliteli bir oyuncu topluluğuna sahipseniz, birbirini tanıyan oyunculardan kuruluysa takımınız, teknik kadronuz ise bu futbolcu topluluğunu yönete bilecek kapasitede ise her maçın size dönebilme ihtimali daha fazladır. Mutlak olmasa da, favori genellikle siz olursunuz. Maç öncesi yapılan yorumlar ya da anketler de, her ne kadar ortak bir akımla hareket edilmiş olsa da, objektif bakıldığında siyah beyazlı tarafın bariz üstünlüğü su götürmez bir gerçekti. Ancak ülke futbolunu yönetenlerin ki burada söylediğim TFF değil, oyunun devamlılığı ve futbolun ekonomisini de düşündükleri için ortak algı üzerinde durmalarını normal karşılıyor ama hiç bir mantığa oturtamıyorum! Maç sonu yapılan açıklamalarda en dikkat çekici olan açıklama M.Gomez’in açıklamasıydı. Gomez neden büyük oyuncu olduğunu ve neden diğerlerinden daha farklı olduğunu ortaya şu cümlesi ile koydu; “Bunlar büyük maçlardır. Her futbolcu bu maçların önemini bilir ve sezonun maçı olan bu maçları bekler. Ben de bu maçları oynamayı seviyorum.” Uzun yıllar sonra Beşiktaş camiası bir GOLCÜ, bir SAVAŞÇI kazanmanın keyfini çıkartmalı. Çok azdır sezonun maçları olan bu 90 dakikaların taraftarlar için önemini kavrayan futbolcu. İş’te bu yüzden Gomez’in bu hırsı ve karakter yapısı her geçen gün biraz daha mutlu ediyor Beşiktaş camiasını. Madalyonun diğer tarafına bakacak olursak, Haziran 2016 da milli takımımız uluslar arası arenada boy gösterecek ve bu ülkenin futbolunu temsil edecek, tanıtacak. Eminim ki o kutsal formayı ellerinden geldiğince terletecekler de. Ama dün akşam Galatasaray da 2 ayrı forvet figürü izledik. Bu iki futbolcu hali hazırda milli takımın santraforları. Gol,şut, dripling ya da çalım hamlelerini bir kenara bırakalım. Yahu 90 dakika boyunca 10 kez top ile buluşup, bir tanesinde dahi top kontrol edilemez mi? Gelen paslar duvara çarpar gibi geri döndü Burak ve Umut ‘tan. Düşündürücü ! KOL BOZUK !

Maç sonu açıklamalarda beni etkileyen bir diğer konu ise, Mustafa Hoca’nın o muhteşem ropörtajıydı. Maçın istatistiklerini, maç esnasında yaşanan adrenalin sebebi ile görmemiş olabilirsiniz. Bu anlaşılır bir durumdur. Ancak saha içerisinde siyah beyaz formalı takımın sizi minimum 45 dakika sahanızdan çıkartmadığını, ilk devreyi 2 kaleyi bulamayan şut ile bitirdiğiniz gerçeğini ve en önemlisi 90 dakika’nın en az 75 dakikası maçı kendi sahasında kabul edip de sonra maç sonu bu açıklamaları yapıyorsanız tıbbı bir sorununuz var demektir.Maç sonunda o açıklamaları yapmak yerine, keşke konsol oyunlarında ki güçsüz adam bahanesi olan “ Kol bozuk “ kartını ileri sürseydiniz.

 DÜMENDE Ki KAPTAN MI? DÜMENDEN KAPTAN MI? 

Adamlığı, karakteri ya da duruşu tartışılmaz bir adam Tolga Zengin..Hatırlar iseniz hafta içinde ki yazımda söylediğim bir söz vardı; “Şunun adını bir koyalım. Karakter pek alâ önemli de, kızımıza damat mı seçeceğiz? Yoksa takıma kaleci mi? “ Eğer siz geldiğiniz ilk günden bu güne aynı hatalardan takımı yakar ve bunca insanı uykusuz bırakıp emekleri boşa çıkartırsanız eleştirilirsiniz. Eleştiri dozunda ve üslubunda olduğu sürece bunda bir beis yoktur. Ancak bu kulüpten 3 sezonda 3 milyon 750 bin Euro garanti para kazanmış iseniz, bunun hakkını vermek boynunuzun borcudur. Eğer size eleştirenler, dün gece yediği o hatalı golden sonra hep bir ağızdan Günay’ı desteklemiş ise, sorun onlarda değil, siz de demektir. Şimdi,kimse ama hiç kimse beni Tolga Zengin’in maçtan 1 gün önce sakatlandığına inandıramaz. Tolga Zengin için kulübün ve hoca’nın tasarrufu ne olur buradan kestirmek zor. Malum biz millet olarak olaylara mantık çerçevesinden çok, duygusal olarak yaklaşıyoruz. Ancak şöyle bir gerçek var ki ,Tolga Zengin’e o kaptanlık pazu bantını bir daha takmak diğer oyunculara saygısızlıktır. Beşiktaş’ın kaptanlığı zor zanaattir. Yaşınızın önemi yoktur ama her yürek kaldıramaz.. Vedat Okyar'ın da söylediği gibi; “Üstümde Beşiktaş forması varken yalan mı söyleyecektim!” Anlayana.. 

Şafak MALATYA 

twitter.com/SafakSina1903

Kişisel verileriniz Şirketimiz tarafından farklı kanallar veya ilgili mevzuat kapsamında kamu veri tabanları üzerinden ve farklı hukuki sebeplere dayanarak; sunduğumuz ürün ile hizmetleri sağlamak, geliştirmek ve ticari faaliyetlerimizi yürütmek amacıyla toplanmaktadır.

KABUL EDİYORUM ÇEREZ POLİTİKASI