BİR TRANSFER HİKAYESİ 

Lütfen yazıyı okumadan önce kahvenizi alın. Rahatça yayılabileceğiniz bir koltuğa oturun. 

Biraz uzun, ama vadesi kısa bir hikaye anlatacağım size.. 2015 - 2016 futbol sezonunda 9 Haziran 2015 Salı günü başlayan ve FIFA kuralları gereği 12 hafta (84 gün) süren birinci transfer ve tescil dönemi dün sona erdi. Takımlar, eksikliklerini tespit ederek, gerekli hamleleri yaptılar. Tabi ki bu 84 günlük sürede, sistemsel hameler kadar, stratejik transfer hamleleri de oldu.

İhtiyaç dahilinde yapılması gereken transferlerin yerini, rakip camiayı rencide edici ve güçlenmesini engelleyici hamleler ile de dolduranlar az değildi. 

Daha lokal olarak düşünüp, bu 84 günlük dönemin Beşiktaş açısından nasıl geçtiğine bakalım. Malum artık Beşiktaş camiası olayları ve gidişhatı rekler ile ifade etmeye alıştı, alıştırıldı. O sebeple, yaşanan bu 84 günlük transfer hikayesini yüzdesel olarak değerlendirip, çıkan sonucu renkler ile ifade edecek olursak; 51 günün rengine SİYAH demek hiç de zor olmasa gerek. Transfer piyasasında altın kural bir futbolcuyu değerini bulduğunda satmaktır. Formunun zirvesine çıkmış, yaşı ilerlemeye yüz tutmuş, tam olgunluk çağında ancak hala takım için iş yapan oyunculara talip çıktığında hemen satmak, transferin altın kuralıdır. İşte tam da bu değerlendirmeye uygun olarak Demba Ba’nın satışını gerçekleştirerek sezonu açtı Beşiktaş yönetimi. Yapılan bu hamle ne kadar doğru ise, Sivok ve Cenk’in elden çıkartılması dab u derece yanlıştı. Burada taraftarın yapatığı eleştiri ve yönetimin yaptığı savunma ise şu oldu; Cenk kendisi gitmek istedi. Sivok da geçen sene kulüpten alacağım yoktur kağıdını vermedi. Bu sorunu çözmek, kimin işi? 

Çözüm, bu futbolcuları elden çıkartmak mı? Cenk ya da Sivok bu takımın olmazsa olmazı mı? Eğer yerlerini daha iyisi ile dolduramıyorsanız, evet. Cenk’in gidişi konusunda, Gaziantep maçı sonrası Şenol hoca’nın yaptığı açıklama aslında gerçeklere ışık oldu. Hoca, Cenk’in gidişini istemediğini ve üzüldüğünü söylerek bir takım dedikoduların da önünü kesti aslında. Burada asıl sorun, Cenk’i istemeyerek Valdes’i aldırma çabası içerisinde olan Jose Sambade aslında. 

Yukarıda da söylediğim gibi bu ve bunun gibi sorunları çözmek için seçilen kişilere; Yönetici, o kişilerin oluşturduğu topluluğa ise; Yönetim denir. Eğer kadroya girmekte zorlanan, 3 haftalık lig sürecinde süre alamayan, elden çıkartmak istediğiniz de diğer takımların “Biz bu yıllık ücreti karşılayamayız” dediği bir oyuncuya, siz senelik ortalama 1.5 milyon EUR ve maç başı 10.000 euro dan 4 senelik garanti sözleşme yapıyorsanız, burada bir sorun var demektir. Bu işi idare eden kişi ya da komiteler bu kadar hovarda davranabiliyor ise, 2015/2016 transfer dönemi için yaratılan 18.600.000 EUR yani 60.851.760 TL’lik kaynak ile çok rahat 1 defans+1 ön libere+kaleci daha alınabilirdi. Bu yaratılan kaynağın, 6.350.000 EUR yani 20.774.660 TL’lık kısmı yeni transferlere harcandığına göre, soru şu aslında; 40.077.100 TL ya ne yapıldı? 

a) Stat? 

b) Personel ödemeleri? 

c) Yatırım / Kartal yuvası vs..

Stadyum konusuna girersek, süreç ile alakalı başlı başına bir kitap yazılır ki bu yazının amacı o değil.. O sebeple stadyuma aktarıldı bence BEYAZ YALAN sınıfına girer. O zaman nerede çekilen stadyum kredileri, Vodafone dan alınan para ya da loca ve kombine satışları diye sorular çıkar ortaya izahı zor olan. Personel ödemeleri ne harcanmış olsa, maaş ödemelerinde 3 ay geriden gidilmesi BEYAZ bir tokat gibi yüzümüze iner. Yatırım yapılmış olsa, ya da Kartal Yuvasi mağazaları ile alakalı bir finans ortaya çıkartılsa, devreye Beşiktaş Futbol Yatırımları Sanayi ve Ticaret A.Ş.31 Mayıs 2015 tarihi itibariyle konsolide tablolar ve bağımsız denetçi raporunda ki şu hazin sonuç devreye girer. “Şirket bağlı ortaklıklarından Beşiktaş Sportif Ürünler Sanayi ve Ticaret A.Ş. (“Beşiktaş Sportif”) 31

Mayıs 2015 tarihi itibariyle bütün stoklarının sayımı için bir sayım firması ile anlaşarak sayım yaptırmıştır ve ilgili sayımlar tarafımızca da gözlemlenmiştir. Ancak, fiziki sayım sonuçları kaydi stoklar ile karşılaştırıldığında fark tespit edilmiştir. Beşiktaş Sportif, farkların sayıma konu edilmeyen depolararası transferlerden kaynaklanan yoldaki mallardan oluştuğunu belirtmiştir. Ancak, Beşiktaş Sportif tarafından söz konusu depolar arasındaki transferlere ait tarafımıza ilgili stokları tevsik edecek bir doküman sunulamadığından söz konusu stok farkına ilişkin 2.489.254 TL tutarındaki stok kaleminin varlığını doğrulayabilmemiz mümkün olmamıştır.” Güney Bağımsız Denetim ve Serbest Muhasebeci Finansal Müşavirlik Anonim Şirketi A member firm of Ernst & Young Global Limited 31.Temmuz 2015 

Eee? Hani 7 yetimin hakkı? 

                                                                                                                                                                                        KAFAM DA DELİ SORULAR 

1) Transfer döneminin hemen başında, “FUTBOL ŞUBESİ” neden lav edildi? 

2) Beyanatınıza göre, “ Antrenör’ün üzerine işeyerek ” bedavaya giden Quaresma, kendi isteği ile 1.768.000 EUR kendisine, 1.200.000 EUR da kulübüne para verilerek geri alındı. Belki de kendisinin geri alınmasını en çok isteyen bir futbol sever olarak merak ediyorum, Quaresma bir seçim yatarımı mıdır? 

3) Yabancı sınırının kalktığı 2015/2016 sezonu için, yetiştirilmek, değer katarak getisi sağlamak ya da sportif açıdan yıldız potansiyeli olduğunu düşündüğünüz bir PROJE transferi yaptınız mı? Bknz: Musa Muhammed nerede? 

4) Hemen, hemen her ropörtaj da gururla bahsettiğiniz SCOUT / Futbolcu arama, tarama ve izleme komitenizin bu dönem ki icraatı nedir? 

a) Ricardo Quaresma 

b) Mario Gomez 

c) Andreas Beck 

d) Luiz Rhodolfo 

* Not istediğiniz sorudan başlayabilirsiniz. 

O.Lyon’un efsane başkanı Aulas’a göre, farklı görüşteki insanları bir araya getirerek, onların görüşlerinden bir uzlaşmaya ve en iyi fikre ulaşmak, tek bir uzmanı dinleyerek yapılan transferden daha iyi ve isabetlidir. 

Mevcut düzende ne yazıktır ki, profesyonel bir arama/tarama ekibi olmamakla birlikte, gönüllü scouting sisteminin de önü maalesef kesilmiştir. Özellikle yanlış transferleri en aza indirebilecek scouting uygulamasının kulüplerimizde olmayışı; bu işe gerekli kaynağın ayrılmaması, kulüpleri çok daha büyük maliyetlere katlanmak durumunda bırakıyor. TFF tarafından bir zorunluluk olarak bu uygulamanın kulüplerin bütçeleri içinde yer alması sağlanmalıdır. 1.5 ay önce sakatlanan Tolgay Arslan ve 1 senedir sakat olan Veli Kavlak’ın durumu ortadayken, bu mevkinin hali hazır da 3 kulvarı götüremeyeceği gün gibi ortada durmaktadır. Bu nedenledir ki, ön libero mevkisi için alınacak 1 oyuncu, 3 kulvarda takımın açığını kompanse edeceği gibi Şenol hoca’nın da elini güçlendirecekti. Amma ve lakin, uygulanan yanlış transfer politikası, 1 eylül itibari ile saha içerisinin omuzlarına yüklenmiş durumdadır. Hal böyle iken, yaşanacak her hangi bir başarısızlık ya da problemin faturasını Şenol Güneş’in omuzlarına yıkmak en kolay kaçış yolu olacaktır. 

Beşiktaş’ta moda haline gelen “ Adını vermek istemeyen yönetici” daha şimdiden faturayı Şenol Güneş’e kesmeye kalktı haberleri kol geziyor. İlginç olan, bir takım medya mensubunun algı operasyonlarına camianın alet olması. Sizin hiç aklınız alıyor mu? Şenol Güneş’in bu takımın hocası olması için çabalayan ve Şubat ayında bu işi bitirip sözleşmeyi kasasında tutan bir yöneticinin, şimdi Şenol Güneş’i taraftarın önüne atacağı? 

Sonuç olarak bu transfer dönemi de gösterdi ki, eğer sizin bir B hatta C ve D planlarınız yok ise, yaptığınız işlerde acemice davranmaya ya da muvaffak olamamaya mahkumsunuz. Quaresma,Gomez ve Rhodolfo da ne kadar iyi işler yapıldı ise, ön libero ve kale de aynı ölçüde olumsuz ve kötü işler yapılmıştır. Yazının genelinde, transfer döneminden, kulüp yönetiminde yapılan mali plansızlıklar ve hamle hatalarından bahsettim. Ama bir de şöyle bir gerçek var; “ Beşiktaşlılık temel bir disiplin, başlı başına bir kültürdür. Beşiktaşlı dürüsttür; mütevazidir, merttir.” Sözüm meclisten değil, genel kuruldan içeri.. 

Saygı ve Sevgilerimle 

Şafak MALATYA 

twitter.com/SafakSina1903