Beşiktaş yaşlı.
Beşiktaş formsuz!
Hoca tazminat peşinde!
Oyuncular desen doymuş!
Bam..! Bam..! Bam..! Bam..!
Şimdi sizden ricam yukarıda bıraktığım “Bam”ları, adresi belli kimselere elden ele dağıtın. 

Maça saatler kalmış, her geçen dakika karınlar biraz daha ağırıyor, nefeste düzensizlikler hat safhaya ulaşıyordu. İşte tam da o sırada ajanslara bir haber sızdı, Atiba hasta, oynaması zor deniyordu.. Ya Atiba yoksa?  Malum, Atiba son 2 sezon, 2 defa ishal olmuş, Beşiktaş 5 puan yitirmişti. Neyse ki maç öncesi sahaya ısınmaya çıktı ve televizyon başında diare korkusu yaşayan milyonlarca Beşiktaşlı rahat bir nefes aldı.  İlk 11 belli olduğunda dillere dökülmese de, içten geçen kuruntular, Anthony Taylor’ın çaldığı ilk düdük sonrası, yerini “Hadi canım.. Vay arkadaş” gibi şaşkınlığın ağıza en yakışan ifadelerine bıraktı. Beşiktaş oynamıyor, esiyordu Dragão’da! Sakin, kendini bilen, top ayağındayken kanatları fezada Kartallar gibiydi. Sonra Cenk Kahveci çıktı sahaya. Hâlbuki 7 sene geçmişti üzerinden Nihat’ın Dragao tribünlerini şoka sokan o füzesinin üzerinden. Cenk aslında o gölü sadece Porto filelerine göndermedi. Türk futbolunun asıl derdinin yabancı sınırı olduğunu iddia eden herkeseydi o gol. 32 metreden selam söyledi Cenk! Hak eden, oynayan, çalışan formayı her zaman alır bunu anlayın artık dedi.

Size tavsiyem şu ki, bu 2, 3 gün dikkatli olun.. Unutmayın son 2 aydır bu takım nasıl yerle bir ettiklerini. İnanmayın! Bu Beşiktaş'ı, hafta boyunca övenlere.. İnanmayın! Yine ilk tökezlemede yerle yeksan edeceklere.. 

ŞAFAK MALATYA