Gençlerbirliği maçı, Beşiktaş’ın da
şampiyonluk yolunda var olduğunun kanıtı olacak bir karşılaşmaydı. Bu maç,
Kartal’ın ilk yarının son haftası verdiği liderliğinin takipçisi olduğunu da
vurgulayacaktı. Her şeyden önce ligin ikinci yarısına da hazır çıkacağını
göstereceği bir maç olacaktı.
Maç
ikinci yarı oynandı
Beşiktaş maçın ilk yarısına bakarsak hazır
falan değildi. Daha doğrusu maçta oynanmış bir 45 dakika ve de oynanmış bir 45
dakika vardı. Biz en iyisi ikinci yarıyı yazalım. Beşiktaş pres yapmaya
başlayınca sahaya da hakim oldu. Demba Ba’nın serbest vuruşunda zaten golün
geleceğinizi hissetmiştim. Sahadakiler telefonlarını hazırlamış ben de yerimden
kalkmadan “şöyle yerden vuracak, köşeye gidecek” totemi yapıyordum. Totemim
tuttu Beşiktaş’ın da maça baskısı arttı. Ardından Serdar’ın şık pasında Olcay
Şahan’ın golü geldi.
Kerim
Frei farkı
Zaten oyun Kerim Frei’nin girmesiyle daha da
renklenmişti. Kerim takımı o kadar iyi ateşledi ki goller art arda geldi.
Beşiktaş’ta devre arasında ne değişmiş diye sorarsanız öncelikle son zamanlarda
ilk kez 2-0 önde girdiğimiz bir maçın son 10 dakikasını rahat izledim. Bundan
belki Gençlerbirliği’nin fazla baskı kurmamasından etkisi vardı ya da Beşiktaş
artık oyunu rölantiye almayı öğrenmişti. Maçın son bölümleri hiç de eyvah gol
yiyeceğiz endişesiyle izlemedim. Sonuçta Beşiktaş ikinci yarıya “Ben de varım”
diyerek başladı.
Bu
sene yarış kızıştı
Ligin daha 17 haftalık bölümünde alınan 38
puan ve Fenerbahçe’nin 39 puanlık yarışına bakınca bu sene ligin çok kızışmalı
ve bol puanlı geçeceği izlenimine kapıldım. Şampiyon olacak takımın ligi, 80
puanın üzerinde kapama ihtimali çok yüksek.