Sakatlandıktan kısa bir süre sonra ayağa kalkarak ne kadar istekli olduğunu gösteren Talisca bu maçla gümbür gümbür geldiğini çok net gösterdi. Gösterdiği performans ile başta taraftar olmak üzere herkesin yüzünü güldüren Talisca golü de bularak rakiplerine ciddi bir korku salmıştır.. Talisca ile aynı dönemde sakatlanan Aras'ı sonunda izleyebildik ancak iyi mi kötü mü karar vermek için süre oldukça kısıtlıydı.

          Takımda herkesin emek verdiği veya verme arzusunda olduğu konusunda şüphe yok elbette. Ancak belli futbolcular diğerlerini fazlasıyla açığa çıkarıyor. Feda dönemi Olcay'ı çok iş yapıyordu, takımın vazgeçilmeziydi.. Bu maçta Talisca'nın kestiği ortalarla Olcay'ın ortalarına bakarsak Olcay'ın neden artık bu takımda olmaması gerektiği sorusuna cevap buluruz. Tabiki diğerleri kötü değil ama çıta yükseldikçe sırıtan futbolcular barizleşiyor. Aynı şeyi Marcelo olmadığında defansta yaşayan Beşiktaş her bölgeye işin ehli bir takviye yapmadıkça her maç korku filmi gibi geçecektir. Bir de kadro derinliği adı verilen, rotasyonla kendini belli eden bir kabus var ki bu, bu senenin ciddi anlamdaki en büyük sorunudur. Atiba'nın yerine koyulacak başka bir Atiba, Caner'in yerine koyulacak başka bir Caner ve bunun gibi diğer 9 kişinin alternatifi en az kendi kadar iyi olmalıdır ki rotasyon yapıldığında ne olacak diye telaş yapılmasın. Daha iyisi veya eşdeğeri yoksa elindeki bitik oyuncuları kullanmak yerine as oyuncuyu kullanmak her zaman takımın lehine olacaktır ki bu takım böyle geçen yıl şampiyon oldu. Daha ne olsun !

          Namağlup geçirilen haftalar, ardı ardına gelen galibiyetler, talihsiz sakatlıklar, talihsiz yenilgiler vs derken geride kalan 16 hafta fazlasıyla yorucu ve yıpratıcı geçti. Ancak yılmak, geri çekilmek, ''yoruldum!'' demek yok! Sezon sonu alınacak şampiyonluk için şimdi , Beyler! Kısa bir mola!