Kartalhaber yazarı Nedim Güngör yazdı:

Rakipleriniz haftayı galibiyetle kapatıp sizi mecbur kılmışlar ve G.Birliği karşısına tek çare galibiyet parolası ile çıkmak farz olmuş.

Aslında Ankara, Beşiktaş için deplasman değil kendi evi gibi. Bunun bir ispatını da G.Birliği karşısında takımlarını desteklemeye gelen siyah-beyazlı taraftarlar gösterdi.

Karşılaşmanın ilk yarısı ninni modunda geçerken koskoca insanların dahi uykusu geldi. Beşiktaş orta sahası aldığı topları dikine oynamak yerine sürekli yanlara oynamayı tercih edince pozisyon bulamadan ilk yarıyı tamamladılar.

Sosa gelmeden önce takımın orta sahada ki tek ismi olan Oğuzhan, nasıl ki Sosa’nın gelmesine vesile olduysa dün akşam da Sosa’yı mumla arattı. Bak güzel kardeşim, bu fırsatlar her zaman ele geçmez. Eline geçen bu fırsatta formayı alacaksın ve Sosa’nın senden formayı kapabilmek için çabalamasını sağlayacaksın. Ne halin kalmış ne dermanın. İngiltere’den Türkiye Ligi’ne geldin ve bu gidişle de Süper Lig’den alt liglere yolculuğun başlayacak. Aman dikkat!...

Maçın dönüm noktası ise Oğuzhan-Kerim değişikliği oldu. Kerim girdi ve hareketlenen orta saha bir anda rakibinin üstün üstüne gitmeye başladı ve frikikten gelen BA golü siyah-beyazlıları daha da saldırmasına neden oldu. BA’nın kullandığı frikik aklın ve yeteneğin birleşmesinin ürünüydü.

Atak üstüne atak yapmaya başlayan Beşiktaş, özellikle Gökhan’ın müthiş adam eksiltmeleri sonucu bulduğu pozisyonları değerlendirmezken, rakibinin ayağından atağa kalkarken kaptığı topu Olcay’a “al da at” dercesine gönderen Serdar, tribündeki yeni transfer Opare’ye “işin hiç de o kadar kolay değil” der gibiydi.

G.Birliği-Beşiktaş karşılaşmasının en kötü yanı ise sahada ki hakemlerin hepsiydi. Ortası, çizgisi, yanı, yardımcısı birbirinden bihaber ne yaptıklarını bilmeyenlerden oluşmuştu. Hepsi de ayrı ayrı hata yapma yarışına girdiler. Kornerler aut, autlar korner v.s. Maç boyunca dört tane doğru kararı var ki ,ikisi başlama düdüğü, ikisi ise bitiş düdüğü. MHK’nin bu maçı hakemlere tekrar tekrar izlettirmesi gerekir.

Bilic’in mutlaka ama mutlaka Oğuzhan ile ilgili bir eylem planı oluşturması gerekir. Yeni transfer Tolgay, sanırım bu tarz maçlarda takımı rahatlıkla ileriye taşıyabilir. Aksi halde ileride oynayan oyuncuların hem pres yapması, hem oyunu kurması hem de gol atması mümkün değil. Öyle ki BA, defalarca geriye gelerek takımı ileri taşımaya çalıştı.

Oğuzhan’ın yerine oyuna girerek seyri değiştiren Kerim de ise devamlılık olmadığından her zaman bu oyunu bekleyemiyorsunuz.

Bu kadar sakat oyuncunun olduğu bir ortamda ki iki tanesi forvet oyuncusuyken BA, eğer milli takımına çağırılmış olsaydı bugün Beşiktaş bir tane de forvet transferi yapmak zorunda kalacaktı.

Stres altındaki bir karşılaşmadan Beşiktaş ilk yarıda uyuyarak, ikinci yarıda sazı eline alarak üç puanın sahibi oldu.

Bu maçtan en büyük dersi ise Oğuzhan çıkarmalı. Yerine giren oyuncu kim olursa olsun iyi oynuyorsa, takımın el freni olmaktan kurtulması gerekir.

NEDİM GÜNGÖR

https://twitter.com/NedimGungor