Fenerbahçe’nin Kadıköy klasiği olan ilk 20 dakikada oyunu rakip sahaya yıkıp, rakibe kabullendirip, skor bulup maçı rölantiye alma taktiğini, Tolgay ve Atiba’nın yoğun pas trafiği ile durdurarak maça başladı Beşiktaş. Özellikle 30.dakikadan sonra belki de en iyi yaptığı iş olan ayağa kısa pasları daha sık yaparak, Fenerbahçe’nin dikine oynamasına izin vermedi. Kerim’in oyuna ısınması ile birlikte kendine gelen güveni Fenerbahçe beklerinin ileri çıkışlarını biraz törpülese de, Yine ilk 45’i kanatsız geçiren bir Beşiktaş izledik. Şenol Hoca’nın ilk devre adına tutmayan tek planı, sahadaki 14 milyon Euro ile en değerli oyuncu olan Oğuzhan oldu. Oğuzhan yine küçük maçların büyük futbolcusu tılsımını BOZAMADI! 2.devreye de tıpkı ilk 25 dakika gibi baskıyı kırarak başlayan Beşiktaş, 60 sonrası Aboubakar’ın da oyuna girmesi ile pozisyon bulmaya başladı. Maçın genelinde söylenenin ve beklenenin aksine sakin ve oyuna hâkim bir Göçek izlesekte, 19.dakikada Hasan’ın, Gökhan’ın kafatasına yaptığı darbeyi normal karşılayan Göçek, 56.dakikada Quaresma’ya son 2 haftanın diyetini ödetti. İlk devre kısa ve etkili pas trafiği ile Fenerbahçe’yi kilitleyen Şenol Güneş, ikinci 45’te topun arkasına durarak, alan savunmasına döndü. Fenerbahçe bu oyunu Lens ve Volkan gibi kaliteli ayaklarıyla bozmaya çabalasa da başarılı olamadı. Herkes maçın yıldızı RVP mi, Q7 mi diye düşünürken, yaptığı akılcı hamlelerle yine Şenol Güneş oldu. Şenol hoca “Biz bu sene Barcelona değil, B.Münih olacağız” derken ne demek istediğini bir kere daha ispatladı. Bakmayın sonuca, Beşiktaş TAKIM olmuş takım.

*Die Mannschaft Almanca bir kelime olup Türkçe Takım anlamına gelmektedir