Sevim koş! Beşiktaş...!

Kartalhaber yazarı Şafak Malatya yazdı...

SEVİM KOŞ! BEŞİKTAŞ...! 

Not: Bu yazı taraflı bir yazıdır.

Bazı yazılar vardır sonunu zor getirdiğiniz. Bazı cümleler vardır noktasını nerde koyacağını bilemediğiniz. İşte bu yazının başlığını da siz koyun istedim. . Çünkü bunu en çok 3 senedir yağmur, çamur demeden her maça koşan sizler hak ediyorsunuz.

Ne gariptir ki, 30 küsür haftadır neredeyse yokları oynayan, yönetimi tarafından yedek kulübesi adeta kaderine terk edilen, tribünleri küskünleri oynayan galatasaray, neredeyse sezonun en iyi futbolunu oynadı. Tamam ortak renkler de sıkıntı yok. Ama özellikle ilk 45 dakika da gs oynadığı oyun karşısında bir ara sahada, Beşiktaş ile kafa kafaya şampiyonluk mücadelesi veren fenerbahçe var zannettim. Şimdi size pek alışık olmadığınız ve genel olarak çoğu köşe yazısında okuyamadığınız bir kaç şey anlatacağım. Dedim ya en başta, bu yazı taraflı bir yazı. Dün maç esnasında ya da sonunda yaptığım bazı yorumlardan dolayı, “Hadi canım o kadar da değil, abartıyorsun” diye serzenişte bulunan bir çok arkadaşım oldu. Bu yüzden unutukları bazı şeyleri 

TEKRAR hatırlatmak ve hafızalarını tazelemek istiyorum. Beşiktaş, şampiyonluk yolunda her şey mübahtır moduyla ile hareket eden bir camiaya karşı mücadele ediyor. Tribünde ki taraftardan yedek kulübesine, formasında ki reklamdan hocasına kadar herşeyini kaybetmiş bir kulüple oynadı Beşiktaş.. Geçmişinde daha sezon ortasında şampiyonluk formaları bastıran bir kulübe karşı şampiyonluk mücadelesi veriyor Beşiktaş.. Rakip takıma doğan marka araba almaya kadar işi uzatan bir camia ile maç yaptı dün Beşiktaş.. Mali krziden dolayı içten yanmalı motor gibi dağılan bir takım ile oynarken, şampiyonluğu kaybettiğinde dıştan içe doğru yanacak bir kulüple mücadele ediyor Beşiktaş.. 

Tüm bunları yan yana, üst üste, alt alta topladığında dün kahvede maç izleyen Hüsamettin amca “Arkadaş teşvik mi aldınız. Bu ne hırs? “ dediğinde kimse de kalkıp bir laf edemez işte.. Hep söylerim. Hatta sosyal medya hesaplarımda da sabit başlığımdır. “Futbol sadece saha içinde oynanmayan bir temaşa sporudur! 

Gösteri masa başında da devam etmektedir! Maksat bunu görüp, doğru yorumlamaktır.” Bir de dün yaşanan sahaya giren taraftar krizi var tabi.. İşin trajikomik yanı ise, bunu futbolcusu penaltı noktası kazmış, rakiplerine yapılan her haksızlıkta dilleri lâl, gözleri mil çekik, üstüne bir de alabildiğince ukala yöneticiler ve köşe yazarları olan “Ağlayacaksanız, oynamayalım” diyecek kadar küçülmekten hiç bir utanç duymayan camianın savunucularının söylemesiydi. Kural kitabı ne der zaten sabit. Gol nizami. Ama yukarıda ki satırlara konu olan camianın şunu çok iyi bilmesi lazım. 

Adalet istemek için; 

1) Haklı argümanlarınız olmalı. 

2) Haksızken de dürüst olmalısınız. Siz de 2 si de yok.. 

Saygı ve Sevgilerimle 

Şafak MALATYA

EN ÇOK İZLENEN VİDEOLAR
youtube kanalımıza abone olun