Her zamanki gibi geriden oyun kurmasıyla ön plana çıkan Marcelo, orta alanda Sosa ve ileri uçta Gomez ile yine muazzam uyum içerisindeydi. Olcay'ın rakip ceza sahasına yaptığı yalancı koşular ve topsuz oyundaki becerisi, merkezden pas oyunu ile rakip defansı dağıtan Beşiktaş'ın en büyük destekçisi oldu. 

Ne konuşalım? Siz söyleyin, ne yazalım? Neresinden tutarsan elinde kalan bir Beşiktaş'ı mı? Sadece pembe kramponları ile yeşil zeminde farkın hissettiren Karius’u mu? Ayakta duramayan Tolgay’ı mı? Yürüsem mi, yürümesem mi? Topa vursam mı, vurmasam mı? Kararsızlığında 90 dakikayı eriten Oğuzhan'ı mı? Mesela Lens! Bir futbolcuya bu seviyeden sonra temel futbol kurallarını öğretemezsin. Top kontrolünü yeniden gösteremezsin. Lens’in oyunda kaldığı sürede ezdiği ve kontrol edemediği topları, mahalle arasında yapsan, maç sonu gazoz vermezler adama. Peki ya Larin için ne demeli? Birilerinin artık Larin’e burada oynanan oyunun adının “soccer” değil, “football” olduğunu hatırlatması lazım! Bu kadar vasat bir oyuncunun Beşiktaş'ın hücum silahı olduğunu düşünmek bile insana acı veriyor. Olayın vahametini şöyle açıklayayım. Beşiktaş'ın özellikle ilk 45 dakika saha içinde hiçbir planı yoktu. İlk dakikadan itibaren uzatmalar dâhil 48. dakikaya kadar, defanstan bam güm toplarla oyun kurmaya çabasının çok uzağında bir Beşiktaş vardı. Kısacası Beşiktaş'ın halihazırda tek hücum planı, Quaresma’nın bireysel çabalarına kalmış durumda. Kısacası dün akşam Beşiktaş, 2015/2016 sezonundaki Beşiktaş'a karşı oynadı. Genk tıpkı o Beşiktaş gibi ayağa seri ve kısa paslarla bu senenin Beşiktaş'ını orta alanda sürklase etti. 

Peki, çözüm ne? Çözüm belli. Öncelikle Larin, Roco ikilisini tesislere bakım onarım ekibine alacaksınız. En azından çatı falan aktarıp kulübe katkı sağlarlar.  Oğuzhan'ı kargo ve evrak işlerine, getir götüre verebilirsiniz. Karius’tan çok iyi moda programcısı olur mesela. Hem senelik yaklaşık 3 milyona yakın zarar edilen Beşiktaş televizyonuna da, pozitif yönde bir katkısı olur. Eldekileri bu şekilde değerlendirdikten sonra, gerisi daha kolay. Öncelikle futbol şubesine yetkinliği ve futbol bilgisi yüksek isimler getirerek işe başlayabilirsiniz. Bu başarılı hamlenizi, kulübü transferlerde tam bağımsız hale getirerek taçlandırabilirsiniz.  Menajerlerle hiç mi çalışılmayacak? Bu mümkün değil. Ama en azından bitmiş transferinize taş koyacak kadar ipleri ellerine vermezseniz, bugün saha içinde yaşanan sorunları en aza indirgemiş olursunuz. Planı yaptık. Şimdi sıra acil eylem kısmında. Yapılacak şey çok basit. İvedilikle Avrupa liginden elenip, Süper lige dönülmeli. Zira geçen sene olduğu gibi lig ilk 2 dışında bitirilirse, bu sefer üzerine konuşacak, yazacak bir Beşiktaş’ı bile bulamayabiliriz.

ŞAFAK MALATYA