Ahmet Ürkmezgil: Divan; Beşiktaş'ın akıl ve birlik yeridir

Beşiktaş Divan Kurulu Başkan Adayı Ahmet Ürkmezgil, Kartalhaber'in sorularını yanıtladı.

06 Ekim 2025 

Beşiktaş’ta yaklaşan Divan Kurulu seçimleri öncesi adaylardan Ahmet Ürkmezgil, projelerini ve vizyonunu anlattı. Ürkmezgil, Divan Kurulu’nun kulübün geleceğinde daha aktif rol alması gerektiğini vurguladı.

Sayın Ürkmezgil, Divan Kurulu Başkanlığına aday oldunuz. Bu kararı almanızda en önemli etken neydi?

Beşiktaş benim hayatımın bir parçası. Daha önce yöneticilik hatta Genel Sekreterlik yaptım ve o dönemde hem camiamızla hem de yönetimle güçlü bir iletişim kurmuştuk. Şimdi görüyorum ki bu arada ki birleştirici güç kayboldu. Bu yüzden aday oldum. Amacım, Beşiktaş’ın ortak aklını yeniden masaya koymak, birlikteliği yeniden sağlamak.

“Biz Beşiktaş birlik divanıyız” diyorsunuz. Bunu biraz açar mısınız?

Divan Kurulu, günlük polemiklerin değil; Beşiktaş’ın hafızasının, değerlerinin ve duruşunun temsilcisidir. Yani divan sadece eleştiren değil, yol gösteren, koruyan ve dengeleyen bir yapı olmalıdır. Benim vizyonum, Divan’ı bu misyona yeniden döndürmek ve Beşiktaş'ta birlik beraberliği yeniden sağlamak. Beşiktaş’ın gerçek gücü; taraftarından yöneticisine, sporcularından divan üyelerine kadar herkesin birlikte durabilmesidir. Bizim için başarı da, onur da bu birlikteliktedir.

Göreve gelirseniz ilk icraatınız ne olacak?

Öncelikle Divan Kurulu üyelerimizi daha aktif hale getireceğiz. Her üyemiz sadece yılda dört toplantıya gelmeyecek, komisyonlarda görev alacak. Ayrıca “Genç Divan Platformu” kurarak genç kuşak Beşiktaşlıları divan bilinciyle tanıştıracağız.

Beşiktaş yönetimiyle nasıl bir ilişki kurmayı planlıyorsunuz?

Yönetimle kavga eden değil, gerektiğinde uyarılarını yapabilen ama aynı zamanda destek olan bir Divan yapısı oluşturmak istiyorum. Kurumsal iletişimi güçlendireceğiz. Beşiktaş’ın menfaati neredeyse biz orada olacağız. Eleştirirken yıkıcı değil, yapıcı olacağız.

Ekonomik sıkıntıların yaşandığı bir dönemde Divan’ın rolü ne olmalı sizce?

Divan, mali disiplini sadece izleyen değil, rehberlik eden bir kurum olmalı. Finansal konularda danışma kurulları oluşturacağız. Ayrıca kulübün gelir kaynaklarının sürdürülebilir hale gelmesi için projeler hazırlayacağız. Beşiktaş’ın mali geleceği, bugünün kararlarıyla belirleniyor.

Taraftarla Divan arasındaki kopukluk da sıkça gündeme geliyor. Bu konuda bir planınız var mı?

Kesinlikle var. “Divan Halk Günleri” adında bir proje hazırladık. Taraftar, divan üyeleriyle birebir görüşebilecek, sorularını yöneltebilecek. Beşiktaş halkın takımıysa, divanı da halkla iletişim içinde olmalı. Kapalı kapılar arkasında siyaset yapmak dönemi bitti.

Akaretler'de yapacağınız Divan Kurulu lokali ve Süleyman Seba Müzesi için neler söyleyeceksiniz?

Bu proje, hem Beşiktaş tarihine saygı duruşu hem de camiamız için bir buluşma noktası olacak. Süleyman Seba Müzesi ile Beşiktaş’ın köklü geçmişini yaşatacağız, lokal ise üyelerimizin bir araya gelip fikir alışverişinde bulunacağı özel bir alan olacak. Burası Beşiktaşlılık ruhunun yeniden hayat bulacağı tüm Beşiktaşlıların evi olacak. Tüm projelerimiz hazır ve Divan Kurulu seçimi ne olursa olsun, bu projeleri Beşiktaşlılara hediye etme sözümüz var. Ama maalesef bu önemli projelerde bile haksız eleştirilerle karşı karşıya kaldık. 

Altyapı ve gençleşme konusuna bakışınız nasıl? Divan bu alanda nasıl katkı verebilir?

Altyapı Beşiktaş’ın kimliğidir. Biz bu konuda sadece konuşmayacağız, destek olacağız. Altyapı tesislerine Divan üyelerinin gönüllü katkı programlarını başlatacağız. Her üye bilgi, tecrübe veya kaynak anlamında katkı sağlayabilir. Ayrıca yapılacak olan Süleyman Seba Müzesi’nin ortasında bulunan Odeon benzeri bir yapı var burada altyapıdaki oyuncularımızın belirli dönemlerde Onursal Başkanımızın hayatından kesitleri dinleyebilecekleri, çeşitli üniversitelerden konuşmacıların gelerek paneller düzenleyeceği bir alan tasarladık. Tüm altyapı oyuncularımız ve okullardan gelecek öğrenciler burada Beşiktaşlılık ruhunu kazanacak. 

Beşiktaş camiasında zaman zaman yaşanan kutuplaşmayı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Kutuplaşma, Beşiktaş’a yakışmıyor. Bizim DNA’mızda hoşgörü var. Fikir ayrılıkları olabilir ama Beşiktaş ortak paydasında birleşmek zorundayız. Benim en büyük vaadim; herkesi kucaklayan bir Divan yapısı kurmak. Kimse dışlanmayacak, herkesin fikri değerlidir. Bakın seçim sürecinde benim 3 yıl önce vefat eden eşimin Fenerbahçeli olduğu yazılıp, çiziliyor. Bunlar ayıp şeyler. Biz ekibimize "Birlik Divanı" diyoruz. Bizler kesinlikle ayrımcı değil, birleştirici olacağız. 

Sosyal sorumluluk projeleri Divan Kurulu’nun gündeminde olacak mı?

Kesinlikle. Beşiktaş sadece saha içinde değil, toplumda da rol model olmalı. Çocuklara, gençlere, engelli bireylere yönelik projeler planlıyoruz. Beşiktaş’ın vicdanı, sadece futbol değil; sosyal duyarlılıktır da.

Son olarak, Beşiktaş camiasına nasıl bir mesaj vermek istersiniz?

Bu bir seçimden öte, bir bilinç hareketidir. Beşiktaş’ın geleceğine yön verecek olan Divan Kurulu’dur. Gelin, geçmişimizi sahiplenelim ama geleceğe cesaretle bakalım. Hep birlikte, saygı ve sevgi içinde Beşiktaş’ı daha güçlü yarınlara taşıyalım.

EN ÇOK İZLENEN VİDEOLAR
youtube kanalımıza abone olun