Bazı alışkanlıklar hiçbir değişmiyor.

Şenol Hoca'nın 70. Dakikadan önce oyuncu değişikliği yapmaması..

Hakemlerin "kapkara" pırlantalar olmaları..

İyi giden Beşiktaş'a futbolu yönetenlerin taktığı çelmeler..

Beşiktaş yönetiminin sağır eden sessizliği.. Çok afedersiniz "Efendiliği" 

Oysa ki çok değil birkaç sene önce proje olarak kurulmuş takım kadar tepki versen yeter Sayın Yönetim! Efendilik karşında bundan anlayacak birileri oldugunda çok anlamlı kabul. Ancak ne olursa olsun kazanmak isteyenlere karşı efendi olsan kaç yazar? Yazsa yazsa senin kara kaplı defterine yazar, YETER!

Rakiplerin gibi yüzünün astarını sıyırıp hakkın olandan fazlasını isteme elbette. Ancak bir akşam önce Muslera'nın pozisyonuna ses etmeyip, Medel'in pozisyonuna penaltı verenlere de fırsat verme.. Geçen sene YOKtan VAR edip karşına rakip diye çıkarılanların bu sene "VAR BOZULDU!" bahanesiyle aldığı bir puanı gör, seni mecbur bıraktıkları bir puana "kötünün iyisi" deme! Birileri minareye uygun kılıf dikerken kılıfın son ütüsünü bekleme, SES VER! 

Değil işte.. İyi niyetinizin maraz doğurduğu devirde kimse pırlanta değil! Sizin pırlantalarınızın her biri bir takıma tahsisli, ne acı! Körlerin sağırları ağırladığı bu Lig'de ya sisteme uyacaksınız, ya da sistemi baştan siz kuracaksınız! BAŞKA YOLU YOK! 

Beşiktaş'ı durdurmak için topyekun savaşa giren kurum ve kurulları titreten Beşiktaş ruhunun yönetim, hoca ve futbolculara da sirayet etmesini diler, bu devranın hep böyle dönmeyeceğini bildirmeyi kendime görev bilirim. 

​ASLIHAN ELİF GÜRBÜZ