Kara.

Kapkara..

Acımızın futbol heyecanımızın önüne geçtiği, sporun birleştiriciliğinin bile yetmediği günler yaşıyoruz. Yaşıyoruz, ne kadar doğru bir kelime bilemiyorum aslında. Çıkamıyoruz bu girdaptan. Hayatın devam etmek zorunda olduğu fakat zihinlerin acıdan durma noktasına geldiği vicdan dolu günler geçiriyoruz. İşte böyle bir günün akşamında oynanan maçı yazmaya çalışacağım size bugün.  İstanbul’un soğuk havasından mı, oyuncuların konsantrasyon sorunumu buna sebeptir bilinmez, iki takımda ilk 20 dakikada uyutan bir futbol oynadı. ZTK maçından Kerim’i forvet arkasında gezici olarak deneyen Şenol Güneş, dün akşam Ricardo’yu ilk 20 dakikada bu mevkide değerlendirdi. Quaresma, forvet arkasında gezici oynayarak o bölgede ki kısırlığı gidermeye çalışsa da, asıl mevkisi olan kanatlara indiğinde daha etkili oldu. Belli ki Şenol hoca Sosa sonrası 3. Bölgede hâlâ arayış içinde. Özgüven sorunu yaşayan takımlar, tıpkı Beşiktaş’ın şu an düştüğü duruma düşer. Gol sonrası geriye çekilme, geriye düşünce anında reaksiyon gösterememe, gösterilemeyen reaksiyon sonrası çorap söküğü gibi dağılma. 1 pozisyonda 2 gol yemeyi başarabilen Beşiktaş’ın, oyun becerisi bir yana, geçen seneki özgüvenini de haftalar geçtikçe kaybettiğini görüyoruz.

Geçen hafta Beşiktaş cepten yemeye devam ediyor, dediğimde aslında tam da bu akşama hatta beklide benzeri akşamlara dikkat çekmiştim. Üretemeyen bir orta saha, sonuca gidemeyen bir hücum hattı, durduramayan bir defans ile bu kadarına yetiyor gücümüz. Vakit, Beşiktaş’ın yönetsel kurmaylarının, şapkalarını önüne koyup düşünme vaktidir.