Tıpkı dünkü gibi güneşli bir İstanbul akşamıydı.. 

O zaman tribünlerde acıbadem satılırdı. Damla sakızı, yumurta ve taze soğanlı sandviçler vardı. İnsanlar ellerindeki akıllı telefonlardan değil, küçük cep radyolarından takip ederdi maçları. İşte o gün elinde annesinin evde hazırladığı ekmek arası köftesiyle, hayallerini gerçekleştirmek üzere babasının elinden tutup maça gelen bir çocuk vardı. Çok değil daha 1 sene öncesinde babası eve 3 katlı müzik setini getirdiğinde, hep o anı düşlemişti. Beşiktaş Şampiyon olacak, o seti evin balkonuna taşıyacak, kaseti büyük bir gururla takıp o marşı çalacak, mahalleyi inletecekti.. “Yüzyıllarca sönmeyecek bir meşalesin..” Beşiktaş Muhadov’un golüyle geri düşmüş, tribünde ki o çocuğun direnci kırılmaya başlamıştı.. Sonra Fani çıktı sahneye Madida burada dedi ve skoru eşitledi. Sergen, Şifo derken skor 3-1’e gelmiş, o çocuk mutluluktan havalara uçmuştu. Etrafına baktı, kimse onun kadar sevinmiyordu. Yanlış giden bir şeyler vardı sanki. Sonradan öğrendi bond çanta ne demek, yıllar sonra öğrenecekti meğerse adına “Teşvik” denilen şeyin o dönem hayallerini çaldığını. İşte şimdi yıldız hesabı yapanlar, ellerinde hesap makinesi İstanbul Mahalli Lig’ine kadar inip hesaplayanlar o dönem, o çocuğu üzenlerle aynı kişiler! Peki ya biz kimiz? Zamanında düşlerini çaldığınız, şimdi sizin hayallerinizi yıkmaya gelen çocuklarız! Unuttukları bir şey var oysa. Sevdası büyük olanın, davası da büyük olur.

Şimdi soru şu. Magnezyum, sodyum ve potasyum gibi minerallerce zengin, hazmı kolaylaştırması ile bilinen içeceğin adı nedir?

ŞAFAK MALATYA