Sezer Özmen: Collina olacağım

Türk futbolunun tecrübeli isimlerinden Beşiktaşlı eski futbolcu Sezer Özmen, anılarından, Metz günlerine, yıldızlara karşı performansından, gelecek hedeflerine kadar birçok konuda açıklamalar yaptı.

Türk futbolunun tecrübeli isimlerinden Beşiktaşlı eski futbolcu Sezer Özmen,  anılarından, Metz günlerine, yıldızlara karşı performansından, gelecek hedeflerine kadar birçok konuda açıklamalar yaptı.

Sezer Özmen: Yerli Collina olacağım! Beşiktaş günleri, Fransa'da yaşadığı ırkçılık, Drogba ve Emenike anısı...

Beşiktaş altyapısından yetişen, 23 yaşında Fransız temsilcisi Metz'e imza atan Sezer Özmen, Fanatik Gazetesi'nden Özçelikli'ye çok çarpıcı bir röportaj verdi. Siyah-Beyazlı altyapıdayken beraber oynadığı yıldızlardan bahsetti, Fransa'da yaşadığı ırkçılığı anlattı, Mustafa Denizli'yle olan flaş anısını dile getirdi ve Didier Drogba ile Emmanuel Emenike karşısında yaşadıklarını açık yüreklilikle itiraf etti.

'Keşke Beşiktaş'taki genç jenerasyonumuz bu zamanda olsaydı'

- Beşiktaş alt yapısı. Yeniden o günlere dönsen şans bulabilir miydin?

"Kesinlikle bulabilirdim. Altyapının değerli jenerasyonuyla beraber hayata atıldık. 92 jenerasyonu güçlü, değerli bir jenerasyondu. Feda dönemine kadar geldi benim serüvenim. Bu zamana göre konuşursak gençlere, altyapıdan çıkanlara o dönem daha eksik bakılıyordu. Başarılar kazanıyorduk ama gerekli değerleri göremiyorduk. Hayatta çok keşke demem ama keşke o jenerasyon bu zamanda olsaydı. O kadro Beşiktaş'ta adından söz ettirirdi."

'Fernandes'ten bacak arası yedim, antrenman bitti'

- Guti, Simao, Quaresma, Almeida, Fernandes gibi yıldızlar vardı o dönem A takımda. Onlarla da anılarınız vardır...

"Olmaz mı, o Portekiz çetesi çok tatlıydı. Beşiktaş'ı çok seviyorlardı. Fernandes'le aramız çok iyiydi, enerjimiz uyuşmuştu. Tabii zordur altyapıdan gelip yıldız denilen bir oyuncuyla yakın olmak. Kampta olsun koridorlarda olsun. Çok yeteneklilerdi. Fernandes'ten hatta bir idmanda güzel bir bacak arası çalım yemiştim. Ondan sonra antrenman bitmişti baya gülmüştük."

'Her hareketleri fark yaratıyordu'

- Quaresma da idmanlarda sizi zorlamıştır...

"Zorluyordu, çok hırslıydı. Geçemediği zaman daha da zorluyordu. Tabii karşısındaki futbolcuya saygı duyarak devam ediyordu hayatına. Tabii Guti, Simao, Fernandes, Almeida bu tarz oyuncuları burada gördükten sonra bu oyuncular boşuna üst klasmanlarda oynamamışlar diyoruz. İdmanlarda her hareketleri fark yaratıyordu."

- 23 yaşında Metz'e Fransa'ya gittiniz ve şöyle bir demeciniz var geldikten sonra: "İlk idmanlarımda ısınırken nefes nefese kalıyordum." Avrupa'daki idmanla Türkiye'deki idman arasında nasıl bir fark var?

"Türkiye'de ısınma yüzde 20 yapılırken orada yüzde 200 yapılıyordu. Öyle söyleyeyim."

- Oradaki ısınma performansı buradaki idman performansı herhalde...

"Kesinlikle. Orada ısınma antrenmanın içeriği aslında. O kadar büyük bir çalışma disiplinimiz vardı ki Fransa'da çok zevk aldım ve her bir antrenmanımı her gün not aldım."

'Drogba ve Pires gibi isimleri yetiştirmişler'

- O süreç nasıl gelişti, Metz'den nasıl teklif aldınız?

"Süper Lig'de Rize'de oynuyordum, aynı zamanda Ümit Milli'deydim. Önce Royal Mouscron'dan teklif geldi, Belçika Ligi'nde. Oradaki şartlardan sonra olmadı. Ardından Metz'den teklif geldi. Büyük bir kulüp. Drogba, Pires gibi isimleri yetiştirmis bir kulüp. Hiç düşünmedim teklif gelince, hemen vize işlemlerini hallettik. Bir de isteniyorsunuz. Fransa maceram öyle başladı. 15 günlük bir kamp süreciydi hemen adapte oldum."

'Güzel başladık ama sonu istediğimiz gibi bitmedi'

- Senin için çok zor geçen bir kamp süreci herhalde?

"Evet, çok zor geçen bir kamp süreciydi. Hoca önde bisikletle tempoyu belirliyordu, koşmuyordu, bisikletle... Gerisini siz düşünün. Hoca önde bisikletle, biz arkada koşarak takip ediyoruz. Ağır şartlarda diyebileceğimiz bir sezon kampı oldu ki 15 gün olmasına rağmen... İkinci ligde 5 yedek vardı, buradaki gibi yedi sekiz değildi. Ona rağmen ilk haftadan kadroya girdim. Evian takımına karşı 1-0 kazandık o zaman hoca Saffet Susic'ti. İlk maçıma galibiyetle başladım. İlk maçımda benim ortaya koyduğum performans unutulmazdı. Güzel başlangıç oldu ama sonu istediğimiz gibi bitmedi."

'Lizbon talip oldu, Rize 1 milyon Euro istedi!'

- Bir röportajında şöyle bir cümlen var: "Rizespor'da oynarken Sporting Lizbon'dan da teklif aldım o zamanki hocam Mehmet Özdilek izin vermedi gidişime." Doğru mu bu?

"Teklif kağıdı ulaşmıştı kulübe ama maalesef ki o dönemde ciddi bir bonservis bedeli istemişlerdi benden."

- Ne kadar istemişlerdi?

"O zaman 1 milyon Euro istediler benden net. O dönemde oynadığım param 275 bin TL falandı. Ali Adnan'ı da istiyorlardı, o dönem en çok yaralayan Mehmet Özdilek'in 'Böyle bir teklif yok' açıklamasıydı. Çok büyük demoralize oldum o dönem çünkü kulübe gelen bir teklif vardı. Ama maalesef Mehmet hoca da kulübün çalışanı olarak kulüp ne derse ona göre bir açıklama yapmak zorunda kaldı. Sağlık olsun ne mutlu o değer vardı ki Metz'e gittim. Tabii şu an düşünüyorum Portekiz daha hayırlı olabilirdi."

- Belçika, Portekiz, Fransa neden Sezer Özmen'e geliyordu?

"Çok güçlü bir gelişimim vardı altyapıdan başlayarak. Milli takım performansımı da yukarı çekince bu teklifler gelmeye başladı. Avrupa'daki scout ve takımlar oyuncuların gelişimine odaklı. Tabii beni U15'ten U17'den izleyerek bana 2015'te Metz teklif yaptı."

İLKAY, FELİX, TİELEMANS...

'Teklif almadım ama bekledim'

- Türkiye'den teklif aldın mı abi büyük takımlardan?

"Hayır almadım. Çok üzgünüm bu konuda çünkü Rizespor gibi bir takımda beş sezon oynadım. Tabii beşinci sezonda değil ama üçüncü dördüncü sezonda büyük külüplerden her oyuncu gibi teklif bekledim. En azından yuvamdan teklif bekledim çünkü hak etmediğim bir şekilde ayrıldım. Feda sezonunda gençlere yönelinecek dediğimiz bir sezonda Samet Aybaba gibi gençlere önem veren bir teknik ekipte şans bulacağımı düşündüm. Ama hazırlık kampında sekiz hazırlık maçında sadece bir kere 45 dakika şans verilerek bana kulüp verdiği değeri hissettirdi bu yüzden de ayrılmak zorunda kaldım."

'Ersun Yanal beni istedi, Fikret Orman vermedi'

"Ben aslında hazırlık kampına gitmiyordum Feda sezonunda. Pasaportumu istemişlerdi, vizemi almışlardı ama kamp kadrosuna yazılmamıştım. Ortaköy'de bir otelde otururken ben, Eskişehirspor Başkanı Halil Ünal ve teknik direktörü Ersun Yanal 1 milyon TL gibi bir bonservis bedeli verdi. Fikret Orman başkanımızı o dönemde Halil Ünal yanımda arıyor, "Başkan böyle böyle hayırlı olsun, Sezer Özmen diye bir oyuncunuz var biz onu alıyoruz." Fikret başkan da tabii bilmiyor yanımızda gerçekleşiyor komik ama üzüldüğüm noktalardan birisi. "Dur bakalım başkan nedir, ne değildir yönetime bir sorayım" diyor. Telefonu kapatıyor tabii Ersun hoca anlıyor, "Vermeyecekler çocuğu" diyor. Maalesef öyle oluyor vermiyor Eskişehirspor'a, "Biz çocuğu kampa götürüyormuşuz" diyorlar ki gitmiyorum. Telefon kapandıktan sonra telefonum çalıyor ve kamp kadrosuna dahil olduğum söyleniyor. Son gün, takım bir sonraki gün Avusturya'ya uçuyor yani böyle bir serüven."

"Kampta da iyi çalıştım maalesef sekiz hazırlık maçı sadece bir 45 dakika. Yapacak bir şey yok bazen futbolda ne kadar iyi olursan ol bazı duvarların önüne geçemiyorsun. 2010 yılından beri futbol oynuyorum şükürler olsun kendi karakterimden duruşumdan hiçbir zaman fedakarlık vermedim. Daha azını kazandım ama her zaman bir duruşum oldu ne mutlu bana."

'Terör olaylarından Türkler'i sorumlu tutuyorlardı'

- 'Fransa maceram çok istediğim gibi bitmedi' dedin abi. Neden kısa sürdü?

"3 yıllık sözleşmem vardı ama 6 ay sürdü. Fransa'ya transfer olan ilk Türk'üm bu arada. O dönem Fransa-Almanya maçında patlayan bombalar, konser alanlarının taranması, yaşanan terör olayları ve benim o günden sonra fişimin çekilmesi tabiri caizse. O günden sonra hocayla, yönetimle, oyuncu arkadaşlarımla iletişim kuramadım. Antrenman esnasında aldığım sertliklerden hemen anladım. Bu sefer ben de kendi duruşumu gösterdim. 'Siz yapıyorsunuz' diyorlardı o dönemde, 'Neyi kim yapıyor?' Hiç istemediğimiz, asla kabullenmediğimiz terör olaylarının bizim kadar değerli bir ırka, millete söylenmesi çok acı verici bir durum."

'Hastanede 12 saat bekletildim!'

"Ben anlatıyordum bizlik bir durum olmadığını, Türkler'in insancıl bir millet olduğunu... Maalesef bu tarz tepkiler geldi. Antrenmanı hallediyordum, mücadelemi veriyordum. O zaman ailem yanımdaydı, 4-5 aylıktı oğlum hastanede birkaç sıkıntı yaşadım. Oturma izinleri olmadığı için pasaportla işlem yapıyorduk. Türk pasaportlarını gördüklerinde hemen yüzleri ekşiyordu. O dönem iki kere hastaneye gittim ve totalde 12 saat hastanede bekledim, iki kere 6 saat olmak üzere ve hiç kimse yokken... O an anladım hiçbir şey huzurumdan, ailemden önemli değil. Hemen menajerimi aradım ve ayrılmak istediğimi söyledim. Hemen zaten ayrıldım. Zaten odadan ayrılır ayrılmaz, 'Türk feshetti' diye o dönemde açıklama yapıldı. Özmen, Sezer hiçbir şey yok!"

'3 şampiyonluk yaşadım'

- Fransa'dan sonra Alanya'ya geldiniz. Alanya'da bir şampiyonluk ve Süper Lig'e çıkış. Daha sonra Yeni Malatya ile şampiyonluk. Süper Lig'e takım çıkaran oyuncu grubunun bir parçasısınız diyelim.

"Buralarda bulunmak çok önemli. Ne için yapıyoruz bu işi en iyisi olmak için. En iyisi şampiyonluk. Üç kere yaşadım, Play-Offlar yaşadım. Bunlar futbolcunun yaşayabileceği en büyük mutluluklar. Biraz ara verdim şampiyonluklara ayak kırılması vs. bunlar biraz etkilemedi değil."

'Alanya'da şampiyon olurken tesiste sular yoktu, yıkanmaya hamama gidiyorduk!'

- Şampiyonlukların hepsi hikayeler barındırır. Var mı aklınızda kalan şampiyonlukla alakalı bir hikaye, bir anı?

"Alanya'da şampiyon olduğumuz dönemde su yoktu, hamama gidiyorduk yıkanmaya hem de Alanya gibi bir yerde... Hiçbir zaman yönetimle bununla ilgili bir serzenişte bulunmadık. 'Bunun üstünü kapatalım sondaki mutluluğa bakalım' dedik. Şampiyon olan takımlarda kaliteli futbolcular tabii ki var ama emin olun takımdaşlığı yakalayan takımlar çok daha değerli oluyor. Her şampiyon olduğum takımın ortak özelliği iyi bir takımdık, iyi bir arkadaştık. Şimdi heyacanlıyım. 27-28 yaşlarımda bu şampiyonlukları yaşadım, şimdi 30 yaşımda da yakalayacağımı düşünüyorum çünkü çok iyi bir arkadaşlık oluşturuldu Fethiye'de."

'Drogba'ya göz açtırmadım'

- Önemli yıldızlara karşı forma giydiniz. Var mı böyle unutmadığınız, sizi zorlayan biri? Savunma oyuncususun ve çok önemli hucümcular geldi bu ülkeye.

"Drogba'ya açma-germe yaptırmıştım çok yormuştum onu (gülerek), Galatasaray maçı. Çok heyecanlıydım Arena'da oynuyorsunuz. O maç da ilk 11'de oynadığım ilk büyük maçımdı. Kendi ısınmamı geçtim Galatasaray'ın ısınmasına baktım. Sneijder, Muslera, Drogba, Burak Yılmaz, Bruma inanılmaz kadro..."

"Oyun konsollarında aldığınız oyuncular bunlar. Çok iyi mücadele sergilemiştim. Hatta Chedjou ile maçın en değerli oyuncusu kıvamında yarışmıştık. Chedjou kazandı tabii ki. Drogba'nın sahada bir lider gibi olması, arkadaşlarını yönlendirmesi çok büyük bir motive kaynağıydı benim için. Drogba'ya göz açtırmadım o maçta diyebilirim. Unutulmayacaklar arasında ilk üçtedir benim için."

'Emenike giderken arkasından rüzgar sesi gelirdi'

- Karşınıza geldiğinde sizi zorlayan oyuncu?

"Emenike. Çok oyuncuyla oynadım ama Emenike gerçekten çok güçlü bir oyuncuydu. Arkasından giderken rüzgar ses çıkarırdı. Drogba'ya mı Emenike'ye mi karşı oynamak daha zor? O dönem Emenike'ye karşı oynamak gerçekten çok zorluydu."

- Mustafa Denizli, Rıza Çalımbay, Hikmet Karaman gerçekten Süper Lig'de iz bırakmış, iz bırakmaya devam eden hocalar. Onlarla çalıştın, unutmadığın anıların var mı, ya da onlardan çok etkilendiğiniz anlar?

"Mustafa Denizli benim için bir baba rolüdür. Boşuna Mustafa Denizli olmadığını Rizespor'da bize gösterdi. Altıncı sıradayken, tahtaya yarıştığımız takımları yazıp yanlarına alacakları puanı yazıyordu. Harfi harfine hepsi çıkıp şampiyon olunca çok değerli oluyor bu. Çünkü büyük saygı duyuyorsunuz. Mustafa hoca çok disiplinli bir hocaydı, bağıracağı yeri çok iyi biliyordu, bakacağı yeri çok iyi biliyordu, seveceği yeri çok iyi biliyordu."

'Mustafa Denizli, Orhan Ovacıklı'yı ağlattı'

- Sanırım bakmayla ilgili bir anısı var Mustafa Denizli'nin?

"Evet var. Çok sert geçerdi hocanın antrenmanları. 1 saat 10 dakika sürerdi ama ara olmadan, çok yüksek tempo geçerdi. Sonunda şampiyonluğa bu sayede ulaştık. Taktik antrenmandayız son dakikalarda dar alanda. Hocanın hep istediği şey takım hücuma kalktığı zaman arka savunmanın yerleşimi, adam paylaşımı. Konuşmadığınız anda yandınız. Kornere gittik Orhan Ovacıklı geride, dönüşünde çıldırdı. Nasıl bağırıyor en sonunda sustu sadece baktı. Orhan ağladı. İnanılmaz çoğu teknik adamın konuşarak anlatamayacağı şeyleri bakarak anlatan hocaydı Mustafa hoca. Benim için çok değerli hâlâ da görüşüyorum. Türk futbolu için çok değerli inşallah onun gibi insanlar futbolda her zaman devam eder."

'Sadece Avrupa'da oynuyor diye Milli Takım'a çağrılanlar var'

- U21'de iyi bir çıkış yakaladın. Avrupa'da yaptın ama A Milli Takım olmadı neden?

"Oynadığım dönemde 1. Lig'de oynuyordum."

- 1. Lig'den giden örnekler var Çağlar Söyüncü.

"Fatih Terim'in çok büyük desteği ile. Baktığımız zaman Birol Parlak da var Fethiyespor'dan. Yani buraları çok açmamak gerekiyor, açmak da istemiyorum. Çağrılmadığıma üzülüyorum çünkü sahada bir emek vardı, performans vardı, bir başarı vardı ama bu başarının sonucunu alamadım. Her futbolcunun hayalidir A Milli Takım'da oynamak ama olmadı. Bunu Avrupa ile yapabilirim. Avrupa yolu açıldı, maalesef orada da olmadı. Ben orada bir senenin sonu olsaydı inanıyorum ki biliyorum ne oynarsam oynayayım devreye kadar 11 maçta oynadım ben orada 1 maç bile olsaydım biliyorum ki A Milli Takım kadrosuna çağırılacaktım."

"Evet bu bir gerçek zaten. Ortada olan bi şeyi konuşmaya bile gerek yok. Dönüşü Süper Lig olsaydı bunun biliyorum ki çağırılacaktım. Olmadı, içimde bir ukte olarak kaldı, önemli değil. Bazıları futbolcu olarak A milli kadroda, bazıları yönetici olacak, bazıları taraftar olacak... Maalesef ben taraftar bölümünde yer aldım."

- O dönem U21 Milli Takımı'nda Okan Buruk ile de çalıştınız. Kendisi Başakşehir ve Galatasaray ile şampiyon oldu, Akhisar'la kupa kazandı. O dönem hissetiriyor muydu farklı olduğunu?

"Avrupa eğitimini ve o kendini geliştirmişliğini iletişimiyle bize fazla fazla hissetiriyordu. Beyefendi kişilik ve çok iyi bir hoca adayıydı. Abi modeliydi bizim için. Bize ne istediğini sade, sevecen, içten bir taktik anlatış şekli vardı. Zaten günümüzde baktığımızda doğru yollardan geçmiş, kendini geliştirmiş isminden söz ettirmiş. Ettirmeye de devam edeceğini düşünüyorum Okan hocanın."

'Arda Güler'e çok saygı duyuyorum'

- Arda Güler ile bugün karşılaşmak ister miydiniz?

"Kim istemeyecek ki. Ben 30 yaşındayım, Arda 17 yaşında, aramızda 13 yaş var ve ben çok büyük saygı duyuyorum Arda'ya. Neden çok büyük saygı duyuyorum? Oynadığı oyunla değil, sahaya koymuş olduğu tavırla ve karakterle. Arda 1-0 mağlup takımı ve son 5 dakika oyuna giriyor, iki tane iş yapıyor son 5 dakikada ki 17 yaşında bu çocuk. Arda 90 dakika sahada 1 gol, 1 asist mutlaka takımı için bir karakter koyuyor ortaya bir oyun koyuyor. Bu yüzden büyük saygı duyuyorum. Mağlupken de berabereyken de de galipken de aynı bu yüzden 17 yaşında büyük oyuncu olma yolunda."

- Şu anda Fethiyespor günleri nasıl geçiyor?

"Harika. Geçen devre arasında geldim Etimesgut Belediyespor'dan. Eski hocam Erhan Altun böyle bir teklifte bulundu. Samsun'da play off finali kaybettiğim hocam. Ben de memnuniyetle kabul ettim. İyi bir hocamız iyi bir yönetimimiz ve kadromuz var. 20 maçta 43 puan topladık ve 15. sıradan 8. sıraya yükseldik play off'un bir altında kaldık, gelecek sezon daha iyi işler yapabileceğimizi düşünüyorum."

- Pandemi sonrasında aslında kulüpler ekonomik anlamda büyük sıkıntılar yaşadı. Sportif olarak da saha içine yansıdı. Bu konu hakkında neler düşünüyorsunuz?

"İyileri söylemek zorundayız. 1461 Trabzon FK inanılmaz başkan, inanılmaz bir yönetim o pandemi döneminde bile iptal olan 3 ay her oyuncunun maç oynanmışçasına parasını yatıran bir kulüp. Bu kulüplerin artması dileğiyle ve bu insanları küstürmemek adına bu insanlara Türk futbolunun bir borcu var. Bizler profesyoneliz, hakkını aldığında o kadar iyi devam edersin. Etimesgut Belediyespor, oyuncusunun hakkını veren, zamanında ödemelerini yapmak için çabalayan yapmasa da o değeri görüyorsun. O dönem zamanımda her zaman futbolcuların parasını ödemiştir. Diğer kulüp bu sezon oynadığım Fethiyesor bu tarz kulüplerin artmasını ümit ediyorum."

- Olumsuz durumlar olmuştur mutlaka.

"Olmaz mı, 13 yıldır her kulüple anlaşma yoluyla ayrılmışımdır. Hiçbir kulübü federasyona vermemişimdir. Ama sadece bir kulüp ile oldum. Pandeminin başladığı dönem Balıkesir'deydim. Neredeyse küme düşecek denilen takıma Play-Off oynatıyorduk 0 lirayla. Koca sezonda 22 bin 500 lira almış olduğum parayla birçok oyuncu o dönem o kadar aldı. Koca sezonda 22 bin 500 lira ve primlerle hayatımızı devam ettirdik. Bazı takımlar için başarı kümede kalmaktır, bazı takımlar için de şampiyon olmaktır. Küme düşecek denilen takım o sezon Play-Off kıyısından döndük maalesef maddi imkansızlıklarla. Ama iyi bir aile olduk."

'Yerli Collina olacağım'

- Yaşın 30 abi şu an için erken ama futbol sonrası için bir planın var mı?

"Var tabii ki. Çizginin öbür tarafı da var. Çizginin öbür tarafında bulunmak en büyük ideallerimden birisi. Ama çok büyük mücadele orası. Biz kendimizde sorumluyuz. Hoca 60 kişiden hatta bir şehirden sorumlu. Bunun zorluklarını biliyorum ve şimdiden buna hazırlanıyorum. Bunun haricinde yerli Collina olmak istiyorum. Bir hakemlik niyetim de var. Seminerlerde hakemler arasında konuşulan bir oyuncuyum, bu çok değerli bir şey. Demek doğru yoldayım. Zaten bu sezon 35 maç 0 sarı kart... Bu da bunu destekliyor. Maalesef bir anlık gafletimden ötürü kırmızı kart gördüm, hakemden de özür diledim. Çok utandım çünkü. Hakemlerle iletişimim çok iyi."

'Collina'dan çok korkardım ama...'

- Sezer Özmen'i futbolu bıraktıktan sonra hakem olarak görecek miyiz?

"Evet. Yerli Collina. Çok korkardım kendisinden şimdi o korkuları yenmek için genç oyunculara o korkuyu yüklememek için istemiyor değilim istiyorum. Hocalıktan daha önce hatta."

En etkilendiğin stadyum?

"Kadıköy. Sahaya çıkarken o yokuş, seni stadın içine alıyor."

Saha kenarında en etkilendiğin hoca?

"Tek. Mustafa Denizli"

Kariyerinin keşkesi?

"Fransa'da o talihsiz olayları yaşarken keşke ailem yanımda olmasaydı..."

Saha içinde en acı duyduğun an?

"11 Mart 2018, 14.21... Ayağımın kırıldığı an. Bir keşke diyebileceğim de an. Çok farklı olacaktı kariyerim."

En mutlu olduğun maç ya da an saha içinde?

"İlk profesyonel maçım, Rizespor ile forma giymem. İkinci de ilk şampiyonluğum Rizespor ile Ankaragücü'nü yenip Süper Lig'e çıkmamız."

EN ÇOK İZLENEN VİDEOLAR
youtube kanalımıza abone olun





Kişisel verileriniz Şirketimiz tarafından farklı kanallar veya ilgili mevzuat kapsamında kamu veri tabanları üzerinden ve farklı hukuki sebeplere dayanarak; sunduğumuz ürün ile hizmetleri sağlamak, geliştirmek ve ticari faaliyetlerimizi yürütmek amacıyla toplanmaktadır.

KABUL EDİYORUM ÇEREZ POLİTİKASI